Okuyucu hastane söz verilen tarihte açılmayınca burnundan soluyor.. Buna söz verilip de açılmayan ve kaderine terk edilen bazı yatırımlarda eklenince, bir vur bin ah işit durumuna geldi herkes. Bugün mürekkebimizi kangren haline gelmiş bu sorunlara tekrar akıtalım bakalım.

KIYMETİNDEN AÇILAMIYOR

Hastane zaten en büyük kangren sorun. Durmadan güncellenen bir açılış tarihi var. Hani kıymetinden eskimesin diye kullanmayalım diyerek mi erteliyorlar anlamak imkansız..Çocukluğu fakirlik fukaralık içende geçenler bilirler ki , yeni bir ayakkabı , mont falan alınınca hemen aman eskimesin bayramda giyeriz denir, kıvrılıp dolaba atılırdı. En büyük hayali araba olup , araba alınca garajdan çıkarmayan mal severin durumu da bu olayın tam ters versiyonu.. Orada bir hastane var uzakta, gidemesek de , göremesek de , o hastane bizim hastanemiz diye mırıldanmak geliyor, insanın içinden ister istemez..Sorsalar ; o kadar zor elde ettik ki, eskimesin, yıpranmasın diye kullanmıyoruz diyeceğiz neredeyse? Hiç olmazsa hafta da bir Torbalı halkı için yeni hastane ziyaret turları falan düzenlense diyorum hani.. Büyük şevk ve heyecan duyardı ahali. Kullanamıyoruz ama olsun sonuçta bizim diyerek hizmet minnetiyle dolup dolup taşardık. Çocuğuna iki beden büyük pantolon alalım büyüyünce giyersin diyen anneler gibi mutlu bile olurduk belki..

DUVARIN RENK TONU FARKLI MI?

Şimdi diyeceksiniz ki bana, bizim hastane derdimiz var. Sen ise olayın esprisine dönük kelimeler attırıyorsun. .Geçenlerde bir okuyucum aradı. Dedi ki ; bu hastanenin bahçe duvarı yıkılmıştı. Oraya yeni duvar yapmışlar , yeni yapılan duvarın renk tonu, eskiye göre sanki daha açık tondaymış gibi geldi bana.. Hani fıkra vardır. Adamın üç tel saçı varmış. Berbere gitmiş, berber demiş ki ‘’ Sağa mı tarayalım ? Yoksa sola mı tarayalım saçı ? ‘’ . Adam önce sola tara demiş. Berber sola tarayınca saçın bir teli düşmüş. Adam sonra sağa tara demiş. Bakmış saçın bir teli daha yere düşmüş. Adam aynaya bakmış ki, kafada kala kala bir tel saçı kalmış. Berbere dönmüş ‘’ Bırak dağınık kalsın demiş.’’. Bende beni arayan okuyucuma dedim ki ‘’ Bırak açık tonlu kalsın. Şimdi bunu yazarız, ister misin bir de bu sorun yüzünden geciksin hastane. ‘’ .

BİTMEYEN ÜST GEÇİT KADERİ

Birde şu yapılan yaya üst geçidi derdimiz var. Ertuğrul Mahallesi ile Cumhuriyet mahallesi Allah’ın izni ile bağlanacak ama bir türlü bağlanamıyor..Büyükşehir belediyesi nihayet gelip yapma teşebbüsünde bulundu.Ana iskelet bitti. Ama öylece kalakaldı. Sanki Kızıldeniz ile Akadeniz’i birbirine bağlayan ikinci Süveyş kanalı yapılıyor. Alt tarafı bir üst geçit yapıp çekip gideceksiniz..İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir hizmeti bu kadar sallaması, geciktirmesi kabul edilir bir durum değil ?Kemal Sunal’ın propaganda filmindeki gibi tel örgüler ardından bakar oldu Torbalı ahalisi yıllardır. Her işimiz yarım kalıyor. Halk da mağdur oluyor. Anadolu’da işler ters gitmesin diye kurşun döktürürlerdi eskiden. Acaba diyorum kurşun mu döktürsek bizde? Biraz kocakarı usulü bir öneri oldu biliyorum. Ama ne yapalım umut fakirin ekmeği..Bizi bu durumlara düşürenler utansın.