Torbalı halkı İzban gelmesiyle Berlin duvarı gibi Torbalı’nın ikiye ayrılmasından sonra hızlıca yapılan izban köprülerini hiç sevmedi. Sevmediği gibi aradan yıllar geçti , bir türlü de içi ısınmadı. Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. O köprüler hızlı ve acele bir şekilde Uygur döneminde Uygur- Kocaoğlu birlikteliğinin Torbalı’ya bir ürünü..Denilebilir ki ; ne yapalım şartlar buna elverdi. Beğenmeyen yeni yönetim buyursun yıksın, yenisini yapsın..Ama taa en başından hem dar, hem kenarlarında ne bisiklet yolu, ne de yaya yolu olmayan bu köprülerin sorun olacağı belliydi. Hızlı karar verip alelacele yapmak yerine , daha derinlemesine fizibilite yapılıp, belki kamulaştırmalar yapılarak daha fonksiyonel ve kullanışlı köprüler pek ala yapılabilirdi.. Yaptım oldu, bitti bunu bulduklarına şükretsinler anlayışı şimdi kartopundan çığa dönüşen sorunları doğurdu, iyi mi oldu?

BERLİN DUVARI

Bu köprüler kurulduğu günden bu yana sorun olmaya devam ediyor. Daha İzban gelmeden MHP’nin o zamanki yönetimi başlarında o zamanki ilçe başkanı Yurdadoğ Mutlu siyah çelenk bırakmışlardı ‘’ Torbalı ikiye bölen Berlin Duvarı istemiyoruz’’ diyerek basına açıklama yapmışlardı.. Bakın AKP’li Metin Şimşek İzban yer altına alınsın diye dernek bile kurdu. Adamcağızın saçları kaç yıldır daha da bembeyaz oldu. .Sorun en başında sağlam bir lobi, güçlü bir birliktelik ile Ankara’ya baskı yapılıp İzban’ı Torbalı’nın altına sokmaktı. En makul, en mükemmel çözüm buydu.. Ama olmadı.

KÖPRÜLERİN ALTINDAN ÇOK SÖZLER

AKTI Peki ; 2014 yerel seçiminden önce ve Kasım 2015 seçiminden önce verilen siyasetçi sözlerine ne oldu? Unutmadık köprülerin ayaklarının başında basına boy boy servis edilen  köprüler yıkılacak beyanatlı pozları. .Yerel seçimden önce köprüler mutlaka izban altına alınacak diye meydan meydan tekrarlanan sözleri de unutmadık. Sonuç ne oldu? Ortada ne fol var ne de yumurta..

BU KÖPRÜLER BU TRAFİĞİ KALDIRMAZ

Sorun her geçen büyüyor. Köprülerden kaynaklanana trafik sıkışıklığı , Ertuğrul’a, Kazım Dirik’e hatta ve hatta Sadık İleri’ye kadar tusunami şeklinde dalga dalga yayılıyor. Geçen akşam gazeteden çıktım , Kazım Dirik caddesinde Denizbank’ın olduğu kavşakta araçlar resmen kördüğüm olmuştu. Ufak çaplı da kaza olunca, bütün trafik çakma İstanbul yolları düzeyine kısa sürede ulaşıverdi. Uzun yıllar İstanbul’da yaşamış birisi olarak diyorum ki ; bunlar daha iyi günleriniz, bu kafayla Torbalı’nın bir ucundan öteki ucuna arabayla 1 saatte varacağınız günler yakın..

BELEDİYE DAHA NEYİ BEKLİYOR?

Belediyemiz arkasında iktidar gücü olan hatta ve hatta Torbalı kökenli bir vekili meclise bile yollamış bir belediye..Öyle muhalif belediyeler gibi Ankara’ya gidip yatırım onayı koparmak için gece yarılarına kadar bakanlık bahçelerinde volta atıp iki üç paket sigara tüketmelerine de gerek yok. İktidar onlarda, Başkanlık onlarda, Belediye yönetimi onlarda..O zaman bu köprüler yıkılıp neden trafik İzban altına alınmıyor diye de sorarlar elbet adama.. Hani meşhur üçleme diliyle anlatmak gerekirse; un var, şeker var, su var..Doğal olarak da Torbalı ahalisi diyor ki ; Eee helva da yapıverin bi zahmet gari.!