3 Aralık 2024, Salı

Son Güncelleme: Bugün

23 Şubat 2017, Perşembe 16:43

Deniz Çetinay

'' EVET '' İLE BOĞULAN SESLER

Geçen yazımda referandumun hangi koşullarda yapılacağından, taraflaşmalardan ve taraf olarak görevlerimizden bahsetmiştim. Bu hafta da başımızdan geçmiş kötü, üzücü, tedirgin edici, sinir bozucu olaylardan konuşalım. Geçtiğimiz pazar gecesi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne hain, düşmanca, nefret dolu bir saldırı gerçekleştirildi. Güvenlik kamerası görüntülerinde izlediğimiz kadarıyla; sakallı bir şahıs, elindeki benzin bidonunu binaya boşaltıp binayı ateşe vermiş!

Müjdat Gezen’in görüşlerine, söylevlerine, etkinliklerine bakınca, bunu yapan “insan”ın hangi görüş ya da zihniyetten olduğunu tahmin ederdik ya… Olayın hemen ertesi gününde, Yeni Akit denen iktidar “organı”, (gazete demeye bin şahit ister!) attığı başlıkla pek çok şeyi hiç uğraştırmadan belli etti! Merak eden sitesine girip bakabilir ama sinirleriniz hassas ise hiç tavsiye etmem! Bu olayın ertesinde ise El-Bab’dan bir acı haber daha ulaştı ülkemize. Ne yazık ki hala, TSK mensubu erler, ülkenin gençleri, sınır dışında can vermeye devam ediyor. Buna gelen genel tepki ise, “Askerimiz Suriye’de ölüyor, Suriyeli burada yaşıyor!” şeklinde oluyor.

Yani asıl derdimiz askerin orda birtakım alçak çıkarlar uğruna can vermesi değil de, Suriyelilerin burada yaşaması mı? Hem de yüz binlerce Suriyeliyi buralara kaçıran da aynı savaş kışkırtıcılığı ve aşağılık çıkarların ürünüyken? Her şeyden önce, özellikle “Hayır” diyecek vatandaşlar olarak unutmamalıyız ki, bugün ülke içinde, çeşitli kesimlerin birbirine ırk, din, millet diyerek saldırması, bizlerin canla başla engel olmaya çalıştığı saltanat sevdasını besler!

Gelgelelim niçin bunlara referandumun değil de “Evet”in boğduğu sesler diyorum? Çünkü sevgili yurttaşlar, hatırlayın ki; bugün “PKK hayır diyor!” diye bağıranlarla PKK’yi sınırda davul zurna ile karşılayanlar aynı öznelerdir! Hatırlayın ki; bugün “FETÖ hayır diyor” deyip “Hayır” diyecek koca bir kitleye çamur atanlarla, 15 Temmuz logolu para bastıranlarla; yıllar önce Türkçe Olimpiyatları logolu para bastıranlar aynı öznelerdir! Bahsettiğimiz – ve korkarım ki daha da bahsetmek zorunda kalacağımız- bu kötü olayların altındaki kuvvet de yine bu “Evet” sevdasıdır!