Torbalı'nın Şehitler Mahallesi'nde yaşayan 4 çocuk babası 55 yaşındaki Abdullah İçöz'ü kamyonda yatıp kalkarken görenler şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Çiftçilik yaparak geçimini sağlayan İçöz'ün hikayesi filmlere konu olabilecek nitelikte... İlginç olay, Abdullah İçöz'ün çok severek 26 yıl önce hayatını birleştirdiği ev hanımı eşinin rahatsızlanmasıyla patlak verdi. Akciğerinde iltihap oluşan ve aynı zamanda şeker hastası olan eşi  hastaneye kaldırıldı. Bir süre tedavi gören ve daha sonra iyileşen çiftçinin eşi ve 4 çocuğu bu rahatsızlığın sebebi olarak Abdullah İçöz'ü gördü. Bu nedenle eşi ve çocukları Abdullah İçöz'e karşı bir nefret beslemeye başladı. İddiaya göre, eşi ve çocukları yaklaşık 4 sene önce eşinin eve gelmemesini dışarda kalmasını istedi. Bunun üzerine Abdullah İçöz de o günden beri evlerinin karşısında park halinde duran kamyonda yatmaya başladı.

SICAK BİR YATAĞI ÖZLEDİM
Konu ile ilgili konuşan Abdullah İçöz, "Kalp rahatsızlığım var. Yazın sıcakta, kışın soğukta tam dört yıldır kamyonda yatıp kalkıyorum. Sıcak bir yatakta uyumayı çok özledim. Bir gün kamyonun içinde ölüp gideceğim. Eve zorunlu haller dışında hiç girmiyorum. Sadece bazı eşyalarımı almak için eve girip çıkıyorum. Beni evde istemiyorlar. Yetiştirip büyüttüğüm, bu yaşa getirdiğim çocuklarım bana düşman oldular. Kızlarımdan biri üniversitede gıda mühendisliği bölümünde okuyor. Cahil bir insan değil ama nasıl bana bunu layık görüyorlar anlamış değilim" dedi. Karısının hastalığının sebebi olarak kendisinin görüldüğünü anlatan İçöz, "Kızlarım, oğlum ve karım bana, 'bu hastalığın sebebi sensin' dediler. Bana düşmanlıkları buradan başladı. Karımın akciğerinde iltihaplanma vardı. Tedavi ile geçti. Buna nasıl ben sebep olabilirim ki. Ayrıca ailesinde çok sayıda şeker hastası kişi var. Şeker hastalığı da genetik. Buna da ben sebep olmadım. Tabi ki eşimle aramızda tartışmalar oldu. Her ailede olan şeyler bunlar. Ben karıma kesinlikle vurmadım, dövmedim. Zaten öyle bir şey yapsam, onlar beni öldürürler" diye konuştu.

BOŞANMA DAVASI DA AÇMIYOR
Oğluna gidip, 'neden bana bunu yapıyorsunuz? Neden bana bunu layık görüyorsunuz?' diye sorduğunu ifade eden İçöz, şöyle devam etti:  Karıma, 'İstemiyorsan git boşanma davası aç' diyorum. Ona da yanaşmıyor. Benim boşanma davası açacak maddi durumum yok. Beni eve de almıyorlar. Başımı derde sokacağım diye korkuyorum. Yardıma ihtiyacım var.  Sesimi duyurmak istiyorum."  ( Kaynak : Sabah Gazetesi)