19 Nisan 2024, Cuma

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

6 Haziran 2020, Cumartesi 19:23

2. DÜNYA SAVAŞI'NIN TÜRK PİLOTU FETHİ ALBAY

Bu hikaye, ikinci Dünya Savaşı’nda görev yapan Türk savaş pilotunun hikayesi değil tabiki. Bu hikâye Torbalılı Fethi Güler’in hikâyesidir. 1944 yılının Ağustos ayında Torbalı'da tarihi bir olay yaşanır. Romanya’da petrol tesisini bombaladıktan sonra Türk hava sahasına giren beş Amerikan savaş uçağından biri Pancar Ovası’na zorunlu iniş yapar. Türk’lerin Uçan kale dediği B-24 Savaş Uçağı. Bu olaya şahitlik yapanlardan biri de o gün 13 yaşında olan Fethi Güler’dir. Çobanlık yaparken bu olaya şahitlik yapan Fethi Güler, hemen uçağın yanına koşar. Rahmetli yerel tarihçimiz Necat Çetin’in de araştırmalarında belirttiğine göre uçakta biri ölü toplam 11 Amerikan askeri vardır. Rivayet o ki, olayı gören bazı köylüler, ‘düşman uçağı bizi vurmaya geldi’ diyerek olay yerine koşar ve Amerikan askerlerini darp etmek ister, ancak 13 yaşındaki Fethi Güler, sırtındaki çiftesini köylülere doğrultur ve askerlere dokunanı vururum diyerek tehdit eder. Akabinde Türk askeri olay yerine gelir ve Fethi Güler ile köylüler evlerine gönderilir.

Tanıklık ettiği olayı arkadaşlarına abartılı bir şekilde anlatmaya başlayan Fethi Güler, espri yapmak için uçağı kendisinin kullanarak Bugün Adnan Menderes Hava Limanının bulunduğu Seydiköy Hava Sahası’na indirdiğini söyler. Uçağın Seydiköy Hava Sahası’na götürüldüğü doğrudur ancak Fethi Güler tarafından değil tabi ki de.. Rahmetli Necat Çetin bu konuyu da detaylarıyla kaleme almıştır. Fakat Fethi Güler’in yaptığı şaka dilden dile anlatılırken şehir efsanesi niteliği kazanır ve bir süre sonra kendisi de uçağı kendisinin kullandığına inanmaya başlar. Ve bunun neticesinde arkadaşları tarafından Savaş Uçağı Pilotu Fethi Albay olarak anılmaya başlar. 88 Yaşındaki Fethi Güler bugün hala Fethi Albay olarak anılmakta ve kendisine hediye edilen Türk Hava Kuvvetleri armasını bir an bile yanından ayırmamaktadır.

Rivayetlerin yanında bir de gerçek vardır ki, Fethi Güler tanıklık ettiği bu tarihi olay sonrasında tam bir tarih aşığı olur. Kendisine ait tarlalarını sürüp hayvanlarına çobanlık yapan Fethi Güler, kazandığı tüm parasını antika eşyaları toplamaya adar. Torbalı, Kemalpaşa, Bayındır, Ödemiş ve Menderes’in köylerini tek tek gezen Albay Fethi, sahiplerinin artık eskidiği için bir kenara kaldırdığı antika eşyaları satın alır. Neler yok ki içlerinde, 100 - 150 yıllık yörük çadırı başlıkları, kurtuluş savaşından kalma tüfekler, koyun kırpma makasları, el yapımı havanlar, kahve dibekleri, ayran dibekleri, yünden ip yapmaya yarayan aletler, Sultan Abdülhamit Han’ı görmüş gaz lambaları ve daha neler neler. Hatta kendisi Bizans paraları da bulmuş ve müzelere teslim etmiş. Müzelerden aldığı teşekkür belgelerini bizzat kendim gördüm. Yine topladığı birçok eseri Torbalı Kent Müzesi’ne ve Bayındır Kent Müzesi’ne bağışlamış. Merhum yerel tarihçimiz Necat Çetin de kendisinden birçok antika eşya alarak araştırmalarında kullanmış.

50 yıldır antika toplayan Fethi Güler’in en büyük derdi ise elindeki eserleri sergileyebileceği bir alanının olmaması. Ben buradan Torbalı’nın siyasetçilerine ve özellikle akademisyenlere sesleniyorum, Fethi Albayımızın eserlerini sergilemek için imkân hazırlamak ve bu eserleri kataloglamak, tarihimize karşı boynunuzun borcudur.

Rahmetli yerel tarihçimiz Necat Çetin'e saygıyla..