16 Nisan 2024, Salı

Son Güncelleme: Bugün

24 Mart 2017, Cuma 16:02

MİNİBÜS SORUNUNDA TOP KİMDE KALDI?

Yazının başında açık ve net belirtelim. Minibüsçü arkadaşların mağdur olduğu bu hat sorunu siyaset gözlüğü ile bakılacak ve öyle yorumlanacak bir konu değil. Şunu destekleyen olmakla bunu destekleyen olmakla ve amigo bakış açısıyla yorumlanacak bir konu hiç değil. Herkes kendi tarafından öbür tarafı suçlasa ne fayda? Sorun ortalık yerde duruyor. Ve minibüsçüler hala ekmeklerinin akıbetini bilmiyorlar. Onların ekmeğinin küçülmesi tüm Torbalı’nın kanayan yarasıdır. Kimse topu oraya buraya atmasın artık. Ve kimse mevcut olduğu partinin gözlüğüyle bakarak bu konuya ayar vermeye kalkmasın..Çünkü ekmek siyasete kurban edilemeyecek kadar hassas bir konu.Bunu herkes kafasına iyice bir soksun.Geçen yazımda bu konunun takipçisi olacağız demiştik. Elimizden bir yazar olarak gelen yazmak, o yüzden bu konuyu bugün yine masaya yatırıyoruz.

TÜM TARAFLAR KONUŞTU

Geçen hafta Metropolis Minibüsçüler Derneği ikinci başkanı gazetemize çok sert ve bir o kadar da net açıklamalar yaptı. Bu açıklamalardan sonra konu başka bir boyuta taşındı diye düşünüyorum..Daha önce birinci başkan ile bizzat ben gidip konuşmuştum. Yine Başkan Görmez bir basın toplantısı düzenledi onu da gidip takip ettik ve yazdık..Daha önceki belediye başkanı Uygur’un basına verdiği demeçler ve Torbalı-İzmir minibüsçülerinin açıklamalarıyla konu ile ilgili tüm taraflar konuşmuş ve eteğindeki taşı dökmüş oldu..O zaman herkes konuştuğuna göre bakalım konu hangi boyuta ulaştı bir analiz edelim bakalım..

GÖRMEZ’İ ELEŞTİRELİM AMA..!

Görmez yönetimine yöneltilen en büyük eleştirilerden bir tanesi, yetki belediyedeyken neden üç aylık uzatmalarla yetinildi? Ve iki yıllık sözleşme yapılarak konu halledilme yoluna gidilmedi?. Bu konuda eğri oturup doğru konuşalım. Bu üç aylık uzatmalar başlamadan önce konu yargıya taşınmış ve yargı kararı beklenmiyor muydu?.Evet bekleniyordu?.Peki Kasım sonu açıklanan yargı kararı ya hatlar 2 yıl uzatma olduktan sonra gelseydi?.Bu karardan sonra hatlar yine geleceğe dönük bir belirsizliğe bürünmeyecek miydi?.Ve minibüsçü arkadaşlar iki yıllık yüksek miktarda hat paralarını belediyeye verseydi ve iptal ondan sonra olsaydı daha büyük zarara uğramayacaklar mıydı? Bu üç aylık uzatmaların, Görmez yönetimi tarafından oluşabilecek bir hukuksuzluğa uzun vadeli ihale sözleşmesiyle taraf olunmak istenmediği için verildiğini düşünüyorum. Bakın harbi harbi şunu yazacağım, kim ne derse desin? Görmez yönetimi de daha önceki yönetim gibi getirin yüklü miktarda hat parasını diyerek, minibüsçülerden belediyeye yüklü miktarda para girişi sağlayamaz mıydı?.Ama sorun çözülür müydü?.Hayır sadece sorun geleceğe ötelenirdi.Aynı yıllardır ötelenip bu günlere geldiği gibi..Görmez yönetimini konuyu sadece ver parayı unut sorunu mantığıyla çözmeyip, hukuki boyutu beklediği için eleştirmek bence biraz insafsızlık diye düşünüyorum. Ama eleştirilecek yönleri yok mu. Elbette var.Onu da aşağıda yazacağım.

UYGUR YÖNETİMİ PLAKALARI NEDEN BİLDİRMEDİ?

Uygur yönetimine yöneltilen en büyük soru şu: Minibüsler neden ihaleler bittikten sonra plaka bazında trafiğe bildirilmedi. 2006 yılında mahkemenin vermiş olduğu karardan sonra yapılan ihalelerin ileride yine sorun oluşturacağı ve hukuki olarak bunlarında sorun olarak geri döneceği düşünülmedi mi? Bütün bunların gelip dayandığı nokta şu ; günü kurtaralım ileride kim öle kim kala siyaset anlayışı…Ama öyle mi oldu.? Olmadı.Sorun geldi geldi ve sonunda yüzlerce minibüs şoförünün evine ateş gibi düştü.Ve bu sorunun ana temel kaynağı Başkan Görmez’in basın toplantısında açıkladığı şekliyle Uygur yönetiminin minibüs plakalarını trafiğe bildirmemiş olması.. Peki başkanın bu iddiası ışığında sormak gerekirse , bu bir ihmal değil mi? Bu konu bir açıklama bekliyor.

BEN YAPMADIM O YAPTI DENİLEREK ÇÖZÜLÜR MÜ?

Görmez yönetimine bu konuda yöneltilebilecek en büyük eleştiri: Sorunun Büyükşehir belediyesi, UKOME ve Minibüsçüler arasındaki eşgüdümünü hızlı ve çözüme kavuşturma yönünde yürütmekte ağır kalmasıdır bence..Evet yetki artık ilçe belediyesinde değil. Ve evet sorun hukuki boyut kazandı ve şu anda Danıştay’a taşınarak üst mahkemeye ötelendi..Ama bu insanlar bizim insanımız ve söz konusu olan da ekmek parası. Büyükşehir Belediyesi ile görüşerek hatta defalarca görüşerek, hatta konuya taraf olmamakla beraber arabulucu olma yönünde İç işleri bakanlığının kapısında gerekirse sabahlayarak sorunu bu kadar büyümeden hal yoluna sokmak için mücadele etmesi gereken yer Torbalı belediyesiydi..Üstelik Ankara’da Torbalı’dan vekil olan Atilla Kaya faktörü de var. Üstelik siz iktidar partisinin bir belediyesisiniz,sorunu sadece ne yapalım eski yönetimin hatası şeklinde savuşturmak ortaya koyduğunuz belgelerle haklı olabilir ama elinizdeki iktidar gücünü, Torbalılı vekil gücünü düşündüğümüzde sorunun çözümsüzlüğe mahkum edilmesini açıklayamazsınız..Şunu unutmamak lazım, yönetimler geçici ama kurumlar kalıcıdır..O minibüsçü kardeşlerimiz Uygur’a veya Görmez’e güvenerek değil Türkiye Cumhuriyetinin Torbalı Belediyesine güvenerek bu işlere imza attılar..Bunu unutmamak lazım..Konunun yapılacak yeni açıklamalar ışığında takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları