28 Mart 2024, Perşembe

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

16 Kasım 2018, Cuma 09:22

ZAMK MI VAR KOLTUKLARDA OTURAN KALKMIYOR

Bu memlekette en büyük sorunlardan birisi, insanların eğitim aldığı uzmanlaştığı işi yapmamalarıdır. Kimileri şartlardan dolayı kimileri de aç gözlülükten dolayı. Bunun bir ortası yok. İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Doğrudur. Ama bütün çiğ insanların bu topraklarda olması tesadüf müdür? Örneklerle ilerliyelim anlayacaksınız. Öğretmenlik mesleğini atanamadığından yapamayan inşaatlarda çalışan çay ocağında çalışan markette mağazalarda çalışan insanı anlarım. Atanacak diye evde beklemesinin bir anlamı yok. Tabi ki çalışacak. Ama kebapçıyken bilgisayarcı olmanın bir esprisi yok. Türkücüyken manav olmanın, tesisatçı iken pastacı olmanın bir esprisi yok.

Muhasebeci iken ticaret odası başkanı olmanın, oda başkanı iken belediye başkanı olmanın bir esprisi yok. Neden yok biliyor musunuz? Çünkü herkes kendi yaptığı meslek branşında uzmanlaşmalı. Kariyerlerini uzmanlaştığı branşlarda devam ettirerek alttan gelen gençleri yetiştirmeli, örnek olmalıdır. Tüm dünyada böyledir. Meslekte uzmanlaşma haliyle o mesleğin gelişmesini ilerlemesini sağlar. Bir avukat isen hedefin halka hizmet vermekle beraber baro başkanı olabilmek olabilir. Ama bir avukat gidip şarküteri açmamalıdır mesela. Neden başka bir insanın ekmeği ile oynayasın?

Bizim gibi toplumlarda maalesef herkesin başkalarının yaptığı işlerde gözü var. Hep köşeyi nasıl dönerim kafasını yaşıyor insanlar. " O kazanıyor bende kazanmalıyım ondan neyim eksik "zihniyeti ile yaşıyoruz. Ondandır ki o adam parayı kırdı köşeyi döndü bu işte para var hep böyle boş şeylerle uğraşıyoruz. Sen mesleğini yap kardeşim. Birde mevki peşinde koşanlar var. İlçenin Oda başkanı adam belediye başkanı olayım telaşında. Belediye başkanı olam millet vekili olma telaşında. Millet vekili olan başkan yardımcısı olma telaşında.

Yani bunun sonu yok. Ne hikmetse birileri bir yerlere geliyor yetmiyor daldan dala atlıyor. Bizde elimizde çiğdem çitliyor seyrediyoruz. Malum alıştırdılar herşeyi trene bakar gibi izliyoruz. "Hep ben kazanayım ben bir yerlere geleyim. " Ne bu hırs anlaşılır değil. "Hep siyasette ben olayım benden bahsetsinler..." Oldu canım. Peki hep sen orda olursan siyasal bilimler fakültesinde okuyanlar ne olacak?

Mahalli idarelerde okuyan gençler ne olacak? Bırakın efendiler artık bu bireysel kazanım telaşlarını bu doyumsuzluğu. Gençlerin önünü açın. Gidin bir sürü zaman geçirebileceğiniz sosyal dernekler var. Ne bileyim Kenan evren gibi resim yapın sanata verin kendinizi. Doğaya verin kendinizi.Yada çıkın yürüyüş yapın spor yapın. Daldan dala atlamayın.

Bakın Aziz Kocaoğlu hobi olarak zeytincilik yapacakmış mesela. Ne güzel değil mi? Bu ülke her şeyi ben yapayım zihniyetinden ilerlemiyor. İstenilen mevkilere gelindiğinde "ben ne oldum " sendromuyla herşey mahvediliyor. Bırakın herkes kendi bildiği işi yapsın. Kendi mesleğinde ilerlesin. Kimse diğer bir insanın ekmeğine göz dikmesin. Siyaset meslek değildir. Hep ben yapacağım diye bir şey yok. Zamanı gelince kendin bırakacaksın ki itibarın yürüsün. Gençlerin önü açılsın.Yoksa yarın indiğinde selamlaşacak insan bulamazsın.