25 Nisan 2024, Perşembe

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

30 Haziran 2017, Cuma 09:17

UYU UYU YAT UYU

Merhaba dostlar. Bugün sizlere ramazanın getirdikleri, getirirken götürdükleri, götürürken de bizlerin ismini vermek istemediğim canlı varlığın trene baktığı gibi baktığı, milletin bakıp sindirdiği fakat benim sindiremediğim şeylerden bahsedeceğim. Ramazan bereketli geçti. Ülkenin çoğu yerinde adalet yürüyüşleri, grevler, bu grevlere destekler sürüyor. Onurlu mücadelelerini devam ettiren karanlığa ışık tutan bir çok güzel insan var. Tabi onlara destek olan insanlarda var. Form Ambalaj grevi devam ediyor. Mutlu ve kutlu olsun. Semih ve Nuriye yaşam tehlikesine rağmen direnişlerine devam ediyorlar. Selam olsun.

Adalet için yürüyenler var selam olsun onlara. Bu ramazan bereketi olsa gerek. Bunlar bahsetmek istediklerimin yani madalyonun güzel tarafı. Şimdi gelelim çirkin tarafına. Malum ay boyunca zeytinlikler imara açıldı açılmadı tartışmaları yaşandı. Gitti geldi tasarı sonra ne oldu bir sessizlik oluştu. Ardından bol bol şehit haberleri geldi. Hala da geliyor.

Ardından işçilerin haftalık izinleri tırpanlamaya çalışıldı. Neymiş efendim fabrikalar haftanın 7 günü çalışsınmış. İzin almak resmi dairelerden pahalıymış. O yüzden işçinin hafta sonu tatili kalksınmış. Ne güzel valla. Sanki memlekette haldır haldır üretim varda işçinin haklarını tırpanlamak için yetkililer elinden geleni yapıyorlar. Zaten sendikalar varlıklarının amacını unutmuşlar. Her şey sütliman ne güzel. İşçinin kıdemi ihbarı olmasın yıllık izni olmasın. İşçiyi istediğim zaman kiralayayım istediğim zaman göndereyim.

İşçinin hafta sonu izni de olmasın en son bu noktaya gelindi. Yarın işçi sigortasını kendi ödesin derlerse şaşmam dostlar. Bize ramazanda şükredin beterin beteri var diyenler hep işverenlere çalışıyorlar bilin istedim. Kıdem ihbar caiz değil diyen din bezirganları var bu ülkede artık bunlara kanmayın. Onlar şimdi paraları çuvallamış tatilin tadını çıkarıyorlar. Sen kısa bir zaman sonra kursağından geçecek ekmek için mücadele edeceksin. Benim en çok üzüldüğüm kendisi ezilirken hala ezeni destekleyenler var. Yahu yeter be kardeşim. Aç gözünü. Dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin kardeşim. Ne zaman göreceksin ? Merak ediyorum.

Benim bir önerim var bizi yönetenler en az üniversite mezunu olsun KPSS'den 70 alsınlar. Hatta mümkünse siyasal fakülte mezunu olsunlar. Nasıl ? Mantıklı değil mi ? Yeter be kardeşim iki lafı yan yana getiremeyen yöneticilerden bıktık usandık. Beni taşeron çalışmaya zorlayan bir sistem var. Madem öyle beni yönetenlerde benim kadar ellerini taşın altına koysunlar. Mesela millet vekilleri belediye başkanları belirsiz süreli çalışsınlar. Onlarda 1 yıl sonra sözleşmeleri ne olacak kaygısı yaşasınlar. Madem halka hizmet vermek amaç buyurun efendim hizmet vermeyen çeksin gitsin.

Hem malı götürecek zaman da bulamazlar. 1 yıl çalışıp 4 yıl yatamamış olurlar. Hem yandaşlarda beslenemez. Bak nasıl gelişiyor memleket... İlkokul fişlerinde uyu uyu yat uyu vardı. 80li 90lı yıllarda okuyanlar bilirler. Hala var mı bilmiyorum. Milletçe uyumaya o fişlerden ilkokuldan alıştık galiba. Umarım bu yürüyüşler grevler adalet arayışları hala uyuyanlara bir ders olur. Ezenden yada ezilenden yana mı olduklarını fark edip doğru safta yer alması gerektiklerini görürler. Taraf olunacak tek yer işçinin emekçinin yanında olmaktır. Benden söylemesi.