CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır bu hafta tekrar görüşülecek zeytinlik yasa tasarısına Torbalı ve İzmir sanayi bölgelerinin boş kapasitelerini göstererek hükümeti uyardı. Meclis’te kabul edilmesi ardından komisyona geri çekilen ve zeytinlik alanlarının işletmeye açılmasının önünü açan “Üretim Reform Paketi” hafta içinde TBMM Sanayi Komisyonu’nda tekrar ele alınacak. TBMM Sanayi Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, tasarının yerinin Tarım Komisyonu olduğunu belirtti. Zeytinlik ve mera alanlarının Tarım Bakanlığını ilgilendiren bir mesele olduğunu ve bu konunun “sanayi üretim paketi” içerisinde yer almasının kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Bayır, “Milli Eğitim Bakanlığı’nı ilgilendiren maddeler de var. 79 maddeden oluşan karma bir paket bu. Bizim zeytin ve mera ile ilgili maddelere karşıtlığımız var. Paketteki diğer maddelere ise her hangi bir biçimde karşıtlığımız olmadı. Ciddi bir işsizlik var. Her şeyi ithal eder hale geldik ve ne yazık ki ihracat yapamıyoruz. Dolayısıyla bir ‘Üretim Reformu Paketi’ne gerçekten bu ülkenin ihtiyacı var. Ama güzel bir şey yaparken paketin içerisine farklı şeyler katarak gözden kaçacağı düşünülmüş. Bu zeytin meselesi de bir anlamda bu paketin içerisine sokuşturulmuş” dedi.

ZEYTİNLİKLERİ HAVZADAN ÇIKARMAYA ÇALIŞAN BİR KESİM VAR

Zeytin Tasarısı’nın komisyona 6 kez geldiğini ve 6 kez de reddedildiğini şuan 7’inci kez önlerine getirildiğini hatırlatan Bayır, şöyle dedi: “Şimdi Bakana bunu sormak lazım. Israrınız neden? Sizi kim bastırıyor? Bunu sizin önünüze kim getiriyor? 6 kez geri giden bir tasarıyı, 7’inci kez getirmenin anlamı ne? Ama bu sefer bu işin geçmesini isteyen bizim görmediğimiz bir güç var arkada. Bu gücün sanayiciler olduğunu zannetmiyorum. Madenciler olduğunu düşünüyorum. Sanki birileri daha önceden bunu planlamış, belli bölgelerde yer altında madeni bulmuş ve o madeni yer üstüne çıkarması için de bu zeytincilik yasasının da geçmesi gerekiyor. Zeytinlikleri zeytinlik havzasından çıkarmaya çalışan bir kesim var.”

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ BOŞ

 Başbakan Binali Yıldırım’ın “Tesis mi önemli zeytin mi?” ile Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı’nın “Fabrikayı havaya mı kuralım?” sorularına tepki gösteren Bayır, “Tesisi yapmak için zeytinlikleri kesmeye gerek yok. Tesis için ayrılan organize sanayi bölgeleri daha dolmamış vaziyette. Yer sorunun yok ki neden ikisini teraziye koyuyorsun. Ben diyorum ki, hem tesis hem zeytin. Gelsin girsin koluma Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nin yüzde 70’i, Menemen Plastik Organize Sanayisinin yüzde 90’ı, Kemelpaşa’nın yüzde 20’si, Tire’de, Torbalı’daki organize sanayilerde hala boş yerler var gelin göstereyim. Gelsin boş alanları göstereyim bizi çocuk kandırır gibi kandırmasın. ‘Zeytin ağacını kesip fabrika yapacağım’ gerekçeniz inandırıcı bir gerekçe değil. Açıkça söyleyemiyorlar. ‘Biz bunu fabrika değil de maden arama izni vereceğiz’ diyemiyorlar. Tesisi her yere de kurarsın ama zeytini nasıl kuracaksın? 2 bin yıllık geçmişi olan bir üretim fabrika adeta. Kaldı ki Kuran-ı Kerim’de yazıyor 3 kutsal ağaçtan bir tanesidir. Zeytine uzanan eller kırılır. Yarın bunun ağını çocuklarına torunlarına nasıl anlatacaklar. Sen bugün ‘fabrika kuracağım’ diye zeytini kesmeye başlarsan yarın gelip Bodrum’da, Marmaris’te çamları da kesip oraya da’ turistlik tesis’ dersin. Her şey tesis değil” dedi.

BU GEMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ

 Tasarının geri çekildiği yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirten Bayır, üreticilerde oluşan tepkiyi dindirmek amacıyla böyle bir algı yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Üreticilerin bu süreci yakından takip etmesi gerektiğini ve zeytinliklerine sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Bayır, şöyle devam etti: “Komisyonun 15’i AKP’li diğer 10 üyesi ise muhalefet partilerinden oluşuyor. Kavga ettiğimizde hemen Komisyon Başkanı oylamaya geçiyor ve AKP’nin oy çoğunluğu ile geçiyor. Kavga etmeden ikna etmeye çalışmamamız lazım. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemiyi yüzdürmek zorundayız. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Dolayısıyla bu ekonomi gemisinin yüzdürülmesi amacıyla sonuç almak zorundayız. Bu işin sonunda ‘hayır kardeşim ısrarla zeytinlikleri asacağım, keseceğim, maden yapacağım’ falan deyip bizi fazla zorlayıp yeni bir direnişe mecbur etmesinler.