24 Nisan 2024, Çarşamba

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

19 Eylül 2017, Salı 14:01

TEOG’UN KALDIRILMASI AKP’NİN SİYASİ PROJEDİR

Eğitim Sen Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, TEOG üzerinden hükümet yetkililerinin birbirleriyle tartışmalarını, sistem üzerindeki bütün kusurların ortaya çıkması ve yap boz tahtasına döndürülen eğitim sisteminin hükümet tarafından ellerine yüzlerine bulaştırıldığının kanıtı olarak değerlendirdi.

Eğitim Sen Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, TEOG üzerinden hükümet yetkililerinin birbirleriyle tartışmalarını, sistem üzerindeki bütün kusurların ortaya çıkması ve yap boz tahtasına döndürülen eğitim sisteminin hükümet tarafından ellerine yüzlerine bulaştırıldığının kanıtı olarak değerlendirdi. Önder, “Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar benimsediği eğitim politikaları ile öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak, eğitim sistemini kendi ihtiyaçları doğrultusunda yap-boz tahtasına çevirmek dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmemiştir” dedi.

İKTİDAR BİRBİRİYLE TARTIŞIRKEN GERÇEKLER ORTAYA ÇIKIYOR

Eğitim Sen Torbalı Temsilcisi Nuri Önder açıklamasında “ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ben TEOG olayını istemiyorum, yanlış buluyorum, biz TEOGla mı geldik, çocuklarımızı sıkan ve ciddi anlamda paraların akıtıldığı bu süreçten çocuklarımızı kurtaracağız” demesiyle, “peki bu güne kadarki bu eziyetin sorumlusu kim” sorusu ile herkesin kafası allak bullak oldu. Bu açıklamayı MEB Müsteşarı Yusuf Tekin “Cumhurbaşkanımız böyle söylediğine göre kalkacaktır” diyerek nasıl olacağı üzerine çalışıyoruz açıklamasını yaparken TEOG sisteminin öğrencileri ‘yarış atı’ haline getirdiğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, “Sizin stresinizi artırdı. Uykularınızı kaçırdı değil mi? Sizi stresten kurtaracak şekilde gereken çalışmaları yapacağız, 8. sınıfı bitirdiğinizde hangi tarafa ilginiz varsa, ‘Ben spor okuluna gideceğim’ buyur git. ‘Ben edebiyatçı olacağım’ sen de sosyal bilgilere git. ‘Ben din alimi olacağım’ sen de imam hatip lisesine git” dedi. Yine Hükümetin Milli Eğitim Bakanlığını yapmış Ömer Dinçer ise bunun mümkün olmadığını söylerken “bu sınavlar öğrencinin öğrenmesini, yıldan yıla gelişimini ve öğretmenin yeterliliğini ölçmez.” Demekte ve TEOG’un kaldırılamayacağının dayanaklarından biri olarak da “Okullar arasında hem dikey hem de yatay nitelikte ve devlet eliyle farklılaştırılmış kalitede eğitim veren çok sayıda okul var.’ İtirafında bulunmaktadır.” Dedi.

BEYİNLER BİLİME KAPATILIYOR

Açıklama “Hükümetin kendi kurmayları arasında yürüyen bu tartışma, aslında her şeyin nasıl da ele yüze bulaştırıldığının ve her değişiklik sonrasında söylenen süslü lafların halkı kandırmak için kullanıldığını ortaya koymaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar benimsediği eğitim politikaları ile öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak, eğitim sistemini kendi ihtiyaçları doğrultusunda yap-boz tahtasına çevirmek dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmemiştir. Yeni yöntem olarak sunulan adrese dayalı okul yerleştirme sistemi parası olanların özel okullara kaçmasına neden olurken yoksul aileleri de bilimi matematiği feni müfredattan çıkarmış olan imam hatiplere mahkum edecektir. Böylece yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikayet ettiği gibi parlak beyinler batıya kaptırılırken, eğitim hakkı çalınmış milyonlar da fabrikalardaki sömürü çarkının arasında yoksulluk ve sefalet kıskacında ezilmeye ve tek adam tek parti yönetimine biat eden dolgu malzemeleri olmaya itilmektedir” şeklinde devam etti.

HÜKÜMETİN SİYASİ PROJESİ

Önder sözlerini “Biz buradan tüm velilere sesleniyoruz. Eğitim sistemindeki yeni müfredattan imam hatiplerin ayrıcalıklarının artırılmasına, TEOG sınavının kaldırılacak olmasına kadar her türden düzenleme hükümetin siyasi projesi olmaktan başka bir şey değildir. Çocuklarımıza gelecek sağlayacak olan laik bilimsel demokratik eğitimdir. İsteyen aile çocuklarına dini eğitim aldırabilir. Bunun için pek çok olanak vardır ve ücretsizdir. Ama çocuklarımızın geleceğini belirleyecek olan matematik, fen dersleri, coğrafya, felsefe gibi dersler eğer liselerden kaldırılırsa veya önemsizleştirilirse bu dersleri takviye için veliler yine deve yükü para harcamak zorunda kalacaklardır. Bunun en güzel örneği yine bu hükümet dönemindeki özel okulların ve etütlerin sayılarındaki ve ailelerin eğitim harcamalarındaki inanılmaz artıştır” diyerek bitirdi. HASAN DEMİR