Türkiye’nin yaşadığı en büyük insanlık ayıplarından biri olan Madımak katliamının yıl dönümünde çeşitli anma etkinlikleri gerçekleştirildi. Dün Torbalı Anadolu Alevileri Kültür Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği ve Torbalı Aşık Mahsuni Şerif Cem Evi’nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikle ile önce saat 18.00’de basın açıklaması okundu, ardından cem evinde türküler eşliğinde anma programı gerçekleştirildi. Basın açıklamasına çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcisi katılarak destek verdi. Basın açıklamasının ardından adalet yürüyüşünü başlatan Kemal Kılıçdaroğlu’na meydandan selam gönderen topluluk, Adalet yürüyüşünü desteklediklerini ilan ettiler.

35 CANIMIZ DİRİ DİRİ YANDI

Basın açıklamasını okuyan Torbalı Âşık Mahsuni Şerif Cem Evi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Türkoğlu, “Bu gün 2 Temmuz 2017 Sivas ta diri diri ateşe atılarak katledilen canlarımızın 24. yıldönümü. Tüm canlarımızı bir kez daha saygı ile anıyoruz. Aradan 24 yıl geçmesine rağmen içimizdeki bu acı sönmedi sönmeyecekte. Sevgili Canlar; 24 yıl önce bu gün Sivas ta Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılan kitleye şuursuzca saldıran gerici yobaz güçler daha sonra Madımak Oteline yönelerek sekiz saat boyunca Pir Sultan Abdal etkinlikleri çerçevesinde şehrimize gelerek anma etkinliklerine katılan aydınlarımıza, sanatçılarımıza ve daha çocuk yaştaki canlarımıza saldırmışlar ve sonuçta 35 canımızı diri diri yakmışlardır. Bu gözü dönmüş canilere devlet tarafından sekiz saat boyunca müdahale edilmemiş otele çıkan yollar askerler tarafından kesilerek dışarıdan müdahale edilmesi engellenmiş ve bu katliamın gerçekleştirilmesi izlenmiştir. Madımak Otelinde mahsur kalan canlarımız kendi kaderlerine terk edilmişlerdi. Sonuç 35 can diri diri yakılarak katledildi” dedi.

BU NASIL DEMEOKRASİ?

 Basın açıklaması şöyle sürdü: “Göstermelik olarak yakalanan sanıkları ise yine göstermelik cezalara çarptırıp, yaşananları zaman aşımına uğratarak bu olayları kapatmaya çalıştılar. Sanıkları savunanlar ise ödüllendirilir gibi milletvekili ve bakan yapıldılar. Bu ne biçim adalet, bu ne biçim insanlık. Birileri ülkemizde Alevi-Sünni, Türk- Kürt ayrımını sürekli kaşımaya çalışıyorlar. Bizler bu oyunlara gelmeyeceğiz. Onlar istedikleri duruma bizleri çekemeyecekler. Bizler bu topraklar üzerinde özgür, kanunlar çerçevesinde demokratik haklarını kullanan bireyler olarak yaşamak istiyoruz. Son birkaç yıldır, devleti yönetenler üç kişinin bir arada durmasını istemez hale geldiler. Yapılan baskı, zulüm ve polis şiddeti dayanılmaz hale geldi. Sokaklarda insanlarımız öldürülüyor, sakat bırakılıyor, şiddet görüyor ve devleti yöneten insanlar çıkıp güvenlik güçlerinin destan yazdığını söyleyebiliyor. Bu nasıl demokrasi anlayışı anlayamıyoruz. İnsanlar yıldırılmaya çalışılıyor. Bizler bu yılgınlığa düşmeyeceğiz. Gerekli gördüğümüz her yerde ve zamanda demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz” HASAN DEMİR