19 Nisan 2024, Cuma

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

10 Ağustos 2017, Perşembe 12:45

ÖĞRENCİLERİN YARISI TERCİH BİLE YAPMADI

Eğitim Sen Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, Üniversite yerleştirme sonuçlarını değerlendirdi.

Eğitim Sen Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, Üniversite yerleştirme sonuçlarını değerlendirdi. Adayların yarısının tercih yapmadığına dikkat çeken Önder, tercih yapan adayların ise birkaç bölüm ve üniversite dışında tercih yapmadığını, bunun temelinde ise işsizlik kaygısı olduğunu söyledi. Katsayı eşitliği getirilen ve sayıları arttırılarak öğrencilerin yönlendirildiği imam hatip liselerinden mezun adayların da yalnızca yüzde 20’sinin üniversiteye yerleşebildiğinin altını çizen Önder, ortaya çıkan tablonun yanlış politika eseri olduğunu söyledi.

ÖĞRENCİLERİN YARISI TERCİH YAPMADI

Önder açıklamasında “ÖSYM 2017 yükseköğretim merkezi yerleştirme sonuçlarını açıkladı. Açıklanan tabloya bakıldığında 2017’de tercih yapma hakkı bulunan 1.8 milyon adaydan sadece yarısının tercih yapması dikkat çekti. Lise son sınıfta sınavlara giren 960 bin adaydan sadece 208 bini lisans programlarına yerleşirken 625 bininin hayali seneye kaldı. Önceki yıllarda mezun olan 632 bin adaydan ise 313 bini bu yıl hayallerine kavuştu. İmam Hatip Liselerinde ise her beş öğrenciden biri üniversiteye yerleşebildi. Bu sonuçlar gençlerin geleceğe dair endişelerini ortaya koyduğu gibi eğitim programlarının, müfredatın ve sınav sisteminin çöktüğünü bir kere daha ortaya koymaktadır. Üniversite mezunları arasında %20lerin üstünde olan işsizlik, bir kaç üniversite ve bölüm dışında tercih yapmamaya neden olmakta bir yıllık emek boşa giderken hayaller ve umutlar bir sonraki yıla ertelenmektedir. Tüm bu politikaların yıkıntıları altında öğrencilerimizle birlikte aileler de kalmaktadır” dedi.

YANLIŞ POLİTİKANIN BEDELİNİ ÖĞRENCİLER VE AİLELER ÖDÜYOR

Önder açıklamasının devamında “Öte yandan, yapılan açıklamalarda İmam Hatip Liselerinin durumu ayrıca bir tartışılmayı gerektirmektedir. İHL’lerindeki başarı düşüklüğü sevinilecek bir durum olmadığı açıktır. Bir bütün olarak; maddi, somut, dünyevi eğitimden hızla uzaklaşılıyor; uhrevi, dini bir eğitim modeli ihl üzerinden kurulurken; 4+4+4 eğitim sistemi, dindar nesil yetiştiriyoruz, yeni devlet kuruyoruz, cihat eğitimi olmadan olmaz açıklamaları üzerinden İmam Hatip Liseleri tartışılırken gerek yoksulluktan gerekse inanç sömürüsüne dayalı bu okullara yönlendirilen yoksul emekçi çocukları asıl mağdur olarak unutulmaktadır. İktidarın politik hedeflerinin dolgu malzemesi haline getirilen bu çocuklar ve aileleri, hükümetin inanç üzerinden yürütülen politikalarının başarısızlığının faturasını ödemek zorunda bırakılmışlardır. Biz Eğitim Sen olarak her yıl ortaya çıkan bu tablonun ezberci, rekabetçi, piyasacı eğitim sistemi ve hükümetin akıl ve bilim dışı politikaları olduğunu biliyoruz. İHL’ye mecbur ve mahkum edilen milyonlarca emekçi çocuğuna ve geleceği çalınan tüm öğrencilerimize karşı sorumluluğumuzu; Bilimsel, demokratik, laik, parasız, anadilinde eğitim talebini daha güçlü dillendirerek yerine getirebiliriz” ifadelerine yer verdi. HASAN DEMİR