Torbalı'da yaşayan ve Piri Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Muhasebe bölümü son sınıf öğrencisi olan Erkan Yorgun, başına aldığı darbenin ardından Şubat ayında hastaneye başvurdu. Beyninde tümör olduğu teşhisi konulan Yorgun, apar topar ameliyata alındı. Ameliyatın ardından sağlığı normale dönen liseli genç 17 Mart tarihinde yeniden fenalaştı. Önce Torbalı Devlet Hastanesi’ne ardından İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen ve makineye bağlı olarak yaşam savaşı veren liseli genç, hastanede hayata gözlerini yumdu. Aile şok bir iddiada bulundu ve liseli gencin kendilerine haber verilmeden fişinin çekildiğini, hastaneye ve yönetimi dava açacaklarını söyledi. İddialara yanıt İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği’nden geldi. Genel Sekreter Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu imzalı açıklamada yaşananlar tüm detaylarıyla anlatıldı.

İŞTE O AÇIKLAMA

Basında yer alan Sağlık Bakanlığı İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ilgili “Liseli Gencin Ölümünde Ailesinden İhmal İddiası” başlıklı haber sonrasında basın açıklaması yapılması ihtiyacı duyulmuştur. Haberde hastanın fişinin çekilmesi olarak ifade edilen solunum cihazından ayrıldığı ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Hastanemizde, EX olarak kabul edilmeyen bir hastanın ailenin rızası olsun ya da olmasın solunum cihazından ayrılması yasal zemini olmadığı gibi kesinlikle yapılamaz. Hasta yakınlarına beyin ölümünün gerçekleştiği 21.03.2017 tarihinde 14.30 da anlatılmış ve organ nakli koordinatörlüğü tarafından hasta yakınlarının bağış yapmayacağı 21.03.2017 tarihinde saat 16:00 da bildirilmiştir. Hastanın kalbinin durması ise beyin ölümü gerçekleşmesinden bir gün sonra, 22.03.2017 tarihinde saat 09:45 te gerçekleşmiş ve hasta EX kabul edilmiştir. (Beyin ölümü durumunda hastanın kalbinin durması belli bir süre almaktadır.) Bilgi verilmek üzere hasta yakınları çağırıldığında "Acildeki başka hastayı yoğun bakıma almak için hastamızın fişini çektiniz, organlarını almak istiyorsunuz, doktorları boşuna dövmüyorlar, cihazdan ayırdınız, hastamızı siz öldürdünüz" gibi ithamlarda bulunmuşlar ve tepki göstermişlerdir. Tüm uyarılara rağmen hasta yakınları zor kullanarak yoğun bakım koridoruna girmişler, güvenlik görevlileri bu duruma engel olmaya çalıştıklarında da arbede çıkarmışlardır. Bir güvenlik görevlisi fiziksel saldırıya uğramış, olay karakola bildirilip Emniyet görevlilerinden yardım istenmiştir. Sağlık görevlilerine de sözlü saldırı olduğu için “Beyaz Kod” verilmiştir. Daha sonra hasta yakınlarından 2 kişi içeri alınarak cenaze gösterilmiş ve iddia edildiği gibi organlarının alınması ile ilgili herhangi bir girişim yapılmadığı gösterilip durum tekrar anlatıldıktan sonra hasta yakınları sakinleşmiş ve özür dilemişlerdir. Hasta yakınlarının çok genç olan yakınlarını kaybetmeleri sonucu henüz çok taze olan acılarının etkisi altında bu tarz ifadelerde bulundukları düşünülmektedir. Ancak böyle bir olay yaşanması ve kurumumuzdan yeterli bilgi alınmadan asılsız ve sadece hasta yakınlarından alındığı varsayılan görüş doğrultusunda haberin basında yer alması, hem hastanemiz hem de çalışanlarımız üzerinde büyük bir üzüntüye yol açmıştır. Görevi insan hayatını kurtarmak olan ve fedakârca bu kutsal görevi icra eden sağlık çalışanlarımız ve hastanemiz hakkında gerçeği yansıtmayan bu tarz ithamlara dayanarak yapılan haberler hakkında basın kuruluşlarımızın daha hassas davranmasını kamuoyu önünde önemle rica ederiz.