27 Nisan 2024, Cumartesi

Son Güncelleme: Bugün

Turizm

20 Eylül 2017, Çarşamba 10:31

MİLLİYET YAZARI BÖLGENİN MEŞHUR KELLECİSİNİ YAZDI

Milliyet Gazetesinin yazarı Fedai Ünal Fedo'nun dükkanı köşesinde Oğlananası'n da bulunan ünlü kelle lokantasını yazdı.

 

Milliyet Gazetesinin yazarı Fedai Ünal Fedo'nun dükkanı köşesinde Oğlananası'n da bulunan ünlü kelle lokantasını yazdı. İşte yazı..

Kelleci Pala Ahmet ve oğulları

Kaç yıl önceydi hatırlamıyorum, eski çalıştığım gazetenin muhasebe müdürü Aykut götürmüştü ilk kez “Kelleci Pala”nın Yeri’ne... 

O zamanlar Oğlan Anası Köyü’nün içindeydi yeri. Geç bi saatte gittik rahmetli Pala Ahmet’in Yeri’ne. Kapıda karşıladı bizi. “Sizi aile bölümüne alayım” dedi.

Önce şaşırdık ama sonra anladık ki buranın kaidesi böyle. Çok güzel bi akşam yaşadık.

Masamızda neler yoktu ki... Bi kere fırında pişmiş, ayıklanmış kelle, her şeyden önce masaya gelen, şahane bir şekilde sunumu yapılan Pala’nın elleriyle topladığı otlar, sonra tam kıvamında pişmiş tandır... İnsan hangisinden tadacağını şaşırıyor. Üzerine kendi usulleriyle yaptıkları fırında kokoreç. İnanın, çok ama çok lezzetli bi şey…

Önceki hafta sonu, oğlum Efe’yle bi kaçamak yapalım dedik. Annemiz Alsancak sokaklarını arşınlarken, biz baba oğul atladık arabaya, ver elini Oğlan Anası Köyü.

Pala Ahmet rahmetli olmuş, artık mekânı oğulları işletiyor.

Açıkçası biraz buruk, biraz da eski lezzetleri bulur muyuz duygusu vardı içimde.

Benim genel inancım, işin başı gittiği zaman o mekân eski tadında olmaz, aynı lezzet sürmez önyargısıyla oturduk masamıza.

Köyün hemen girişinde sağda yeni yerleri.

Otobandan Aydın istikametine giderken tabelaları görünüyor. Neyse, masamızda yerimizi aldık. Siparişler için garson geldi. Sırasıyla, azar azar her şeyden istedik.

Yeni yerleri gayet güzel olmuş, maaile gidilebilecek ve çoluk çocuk güzel bir hafta sonu için her şey düşünülmüş.

Efe, hemen parka koştu oynamaya.

Garson masadan ayrılır ayrılmaz eskiden olduğu gibi hemen ot tabağımız geldi. Tereler, yaban sarımsakları, radika, maydanoz, dereotu, taze soğan, kuzukulağı, minik turplar ve o mevsim ne ot varsa geldi masaya.

“E şimdilik güzel, bakalım sonra ne olacak?” dedim içimden.

Efe oyun oynarken ben ottan tırtıklamaya başladım. Çok geçmeden yoğurdumuz geldi. Yoğurdu görünce “tamam” dedim. “Çocuklar babalarının izinde”...

Sırasıyla tandır, fırında kelle ve finalde kokorecimizi yedik. Kokoreç, tandır, kelle hepsi eski lezzetindeydi.

Efe’ye sordum: “Beğendin mi oğlum?”

“Çot güzel baba” dedi.

Ben zaten geçer notu yoğurdu görünce vermiştim, e Efe de onaylayınca her şey yerli yerine oturdu...

Masadan kalkmadan bi parça kokoreç daha söyledik. Onu da afiyetle mideye indirdik.

Bu arada annemiz (Ebuş), “Aaa, beni neden almadınız” demesin diye sosyal medyaya tek bi fotoğraf bile koymadık.

Lezzetlerin en güzeli oğlumla birlikte ve müthiş tatlar eşliğinde güzel bir gün geçirdik.

Yani demem o ki, siz de bu hafta sonu değişik, lezzetli bi şeyler tatmak isterseniz “Kelleci Pala Ahmet ve Oğulları”na gidin.

Telefon: 0232 783 43 24