26 Nisan 2024, Cuma

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

25 Ocak 2020, Cumartesi 08:51

MEB KİTAPÇIĞINDA BU DEFA BIYIKLI - BIYIKSIZ AYRIMCILIĞI

Başörtülüler iyi, başı açıklar kötü görsellerinden sonra şimdi de bıyıklı erkekleri iyi bıyıksızların cinsel sapıklığın anlatılmasında örnek çizimlerde kullanıldığı ortaya çıktı. MEB, 'Rehber öğretmenlere verilen bir eğitim, kitapların okulla öğrenciyle ilgisi yok" diye savunsa da, rehber öğretmenlerden bu görselleri çocuklara göstererek, 'İyi ve kötü dokunuşu' tanımlayabilmeleri için gülen ve kızgın yüz emojisi yapıştırması istendiği ortaya çıktı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), başörtülü kadınları iyi ve başı açık kadınları kötü gösteren çizimleri nedeniyle tepki çeken ‘Psikososyal Önleyici Destek Programı’ kitabında, bıyıklı erkeklerin de şevkatli iyi insan, bıyıksız erkeklerin ise cinsel istismar yapan görsellerine yer verildiği ortaya çıktı.

KİTAP HANİ ÖĞRENCİLERE ULAŞMIYORDU?

Başörtülü kadınları iyi başı açık kadınları kötü gösteren tartışma yaratan kitapla ilgili Bakanlık, “algı operasyonu” yapıldığını savunsa da, soruşturma başlattı. 

İşte kitapta cinsel istismarla ilgili o anlatımlar şöyle;

ÇOCUK MUTLU YÜZ VE ÜZGÜN YÜZ YAPIŞTIRSIN

“Sevgili çocuklar, bugün, karşılaşabileceğimiz iyi ve kötü dokunuşlardan bazıla rının neler olduğunu ve kötü dokunuşlar karşısında neler yapmamız gerektiğini öğreneceğiz. Şimdi size bazı resimler göstereceğim. Göstereceğim resimdeki davranış/dokunuş iyi ise, o resmi tahtadaki/panodaki mutlu yüz resminin altına yapıştıracağız; kötü ise, tahtadaki/panodaki üzgün yüz resminin altına yapıştıracağız” der.

ÇOCUKLAR BU RESİMDE NE GÖRÜYORSUNUZ?

“Öğretmen; Elindeki, iyi ve kötü dokunuşları içeren resimli olay kartlarından birini rastgele çekerek öğrencilere gösterir ve “Çocuklar, bu resimde ne görüyorsunuz?” diye sorar. Öğrencilerden cevapları aldıktan sonra, görselin doğru anlaşıldığından emin olmak için, kendisi de resimde ne olduğunu açıklar. Daha sonra “Peki, bu resimdeki dokunuş sizce iyi dokunma mı, kötü dokunma mı?” diye sorar”

“İYİ DOKUNUŞLAR MUTLU EDER”

“Doğru resimleri mutlu yüz görselinin altına, yanlış resimleri de üzgün yüz görselinin altına yapıştırır. Daha sonra, “Sevgili çocuklar, (gülen yüzün altına yapıştırılan resimleri göstererek) burada gördüğünüz davranışlar/dokunuşlar gibi iyi dokunuşlarla karşılaşmak bizi mutlu eder, güvende ve iyi hissetmemizi sağlar. Hem kendimizin hem de başkalarının mutlu ve güvende hissetmesi için doğru davranışlar (iyi dokunuşlar gibi) göstermeliyiz. Yanlış davranışlarla (kötü dokunuşlar gibi) karşılaştığımızda ise, kendimizi mutsuz, kötü hissederiz ve güvende hissetmeyiz”

“KÖTÜ DOKUNUŞTA ORADAN KAÇIN”

“Kötü dokunuşlarla karşılaşırsak, kendimizi nasıl koruyacağımızı bilmeliyiz.” der ve devam eder: Bunlar gibi (üzgün yüz altındaki resimleri göstererek) kötü dokunuşlarla karşılaştığımızda öncelikle ‘Hayır, dur!' demeliyiz ve hemen oradan uzaklaşıp kaçmalıyız. Haydi bakalım, hep birlikte yüksek sesle ‘Hayır, dur!' diyelim.” der ve birkaç kez ‘Hayır.' deme çalışmasını yaptırır. Kötü dokunuşların başka neler olabileceğine dair örnekler verir (Hiç kimse sizin özel bölgelerinize dokunamaz ve bakamaz; sizin, onun özel bölgelerine bakmanızı ya da dokunmanızı isteyemez”

“KÖTÜ DOKUNUŞU ANLATIRKEN ÖZEL BÖLGELER GÖSTERİLEBİLİR”

“Çocuklar, tanımadığımız kişilerin bize dokunması kendimizi kötü hissettirebilir. Bize dokunanlar tanıdığımız kişiler bile olsa, bizi rahatsız eden, canımızı yakan, mutsuz hissettiren tüm dokunuşlar kötü dokunuşlardır. İyi dokunuş ise, sizi rahat, güvende ve mutlu hissettiren dokunuşlardır.  Özel eğitime ihtiyacı olan, zihinsel yetersizlikteki bazı çocuklar, cinsel dürtüleri ve ilgiye olan meraklarından dolayı kötü dokunuşlardan bile mutluluk duyabilir. Bu öğrenciler için kötü dokunuşlar anlatılırken özel bölgeleri göstererek vücut şemalarından faydalanılabilir. Gerekirse öğrenciyle bireysel olarak bu bölgelerin neler olduğu çalışılabilir”

Cinsel istismarla ilgili bölümde kitapta öğretmenin yapması gerekenler şöyle anlatıyor;

*Çocukların ifadelerine ve verdikleri bilgilere dikkat edilir.

*Şüphe duyulduğunda, hiç zaman kaybetmeden rehberlik servisine iletilir.

*Rehber öğretmen yoksa, RAM (Rehberlik ve Araştırma Merkezi)'a bilgi verilir. Kaynak : Sözcü Gazetesi