25 Nisan 2024, Perşembe

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

13 Nisan 2017, Perşembe 08:39

KOMŞU KOMŞUNUN...

Geçtiğimiz günlerde Torbalı'nın Pamukyazı ilçesinde Suriyeli vatandaşlarla yaşanan problem üzerine, bu hafta Suriye iç savaşı ve mülteciler konusunda yazma gereği duydum. İlk olarak "Ne işi var onların burada, sürelim Suriye'ye savaşsınlar." zihniyetine asla katılmadığımı ama bunun yanı sıra mültecilerin rahat ve huzurlu bir şekilde ülkelerine dönmelerini temenni ettiğimi belirteyim.

Suriyelileri Suriye'ye asker olarak gönderme fikri düpedüz savaş çığırtkanlığıdır ve Suriye'deki emperyalist tezgaha destektir. Mültecilerin ülkelerine dönmesini isteyen bir yurttaşın -eğer talebinde samimi ise- Suriye'ye yapılan her türlü emperyalist müdahaleye -Türkiye'nin yapmış olduğu "operasyon" dahil- bir karşı duruş sergilemesi görevdir. Ha asıl niyet salt infial yaratıp ülkede milletler arası kavgayı körüklemek ise başka...

Bundan başka, mültecilerin ülkelerine barış içinde dönmesi konusu hassastır çünkü burada yaşadıkları, -kimi zaman- yaşattıkları durumlar ve hükümet elinde adeta bir propaganda aracı ve AB'ye karşı koz olarak kullanılmaları en çok Türkiye'ye ve Türkiye'de yaşayan halklara zarar verir.

Sonuç olarak, "Suriyeli burada bizden rahat yaşıyor, defolsunlar gitsinler!" söylemi de, "Onlar bizim din kardeşimiz, zulümden kaçıp gelmişler." söylemi de tehlikedir.

Birinin altında yukarıda söylediğimiz gibi savaş çığırtkanlığı, diğerinde ise insanları yurtta ve cihanda çıkar çatışmalarına alet etme niyeti gizlidir.

Bu iki dallı budaklı sorunun yegâne ortak çözümü ise pek tabii savaşa karşı barış; emperyalizme karşı halkların kardeşliği söylemini yükseltmektir.

Yarının dünden uzak olduğu coğrafyamızda, kulağa ütopya gibi gelse de...