İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun geçen hafta yaptığı açıklamalar uzun süre kamuoyunda konuşulacak nitelikte. Kocaoğlu diyor ki ‘’ İzmir ne CHP’nin kalesi ne de solun kalesidir, İzmir Demokrat Partinin kalesidir ,seçimlerde aday da önemli’’ .. Manidar bir açıklama aslında bu. Sayın Kocaoğlu 2019 seçimlerinde artık yok. Her ne kadar bu Kocaoğlu’nun kendi isteğiyle aday olmayacağı algısı yaratılsa da, durum aslında bu değil. CHP genel merkezi artık Kocaoğlu’nu aday göstermek istemiyor. Bu açıklamaların giderayak olması da bir o kadar düşündürücü. Çünkü daha önceki yıllarda Kocaoğlu’nun CHP İzmir’in kalesidir nevinden açıklamaları da arşivlerde duruyor.. Aday gösterilmeyeceği için İzmir’de benim çok yüksek artı oyum var demeye çalışıyor aslında Kocaoğlu..Acaba durum aslında böyle mi biraz analiz edelim.

ADAY PARTİDEN BÜYÜK MÜDÜR YANİ?

Türkiye 1950’li yılların Menderes yönetimindeki Türkiye değil artık. Evet İzmir o yıllarda Demokrat Parti’nin kalesiydi doğrudur. Ama neden? Çünkü Demokrat Parti ilk iktidara geldiğinde özgürlük, basına serbestlik, eşitlik gibi vaatlerde bulundu. Ama yıllar geçtikçe despot bir yönetim anlayışına büründü. İzmir o gün neden Demokrat Parti’yi destekliyorsa bugünde aynı ilkeler nedeniyle CHP’yi destekliyor aslında. Özgürlük, eşitlik, Cumhuriyet değerleri, Demokrasi ve Mustafa Kemal devrimleri İzmir’in o günde arkasında durduğu değerler, bugünde arkasında durduğu değerler. .Yani İzmir öncelikle bu değerlere oy veriyor.. Duble yol, kömür yardımı, vb konular oy vermek için bir kıstas değil İzmir için..

İZMİR ÖZGÜRLÜĞÜN VE LAİKLİĞİN KALESİ

Bugünlerde ramazan ayındayız. Torbalı’da şöyle sokaklarda bir gezin. Kahvelerde insanlar çaylarını içiyor. Lokantalar açık, cafeler açık, yani insanların özgürlüğünde zerre değişim yok. Orucunu tutanda özgürce tutuyor, tutmayanda özgürce tutmuyor. Ama mesela İstanbul’un pek çok ilçesinde bile bu özgürlüğü bulamazsınız artık. Ramazanda bir bardak çay içseniz gözünüzün içine bakanların sayısı oldukça fazla olur. İzmir laikliğin, özgürlüğün, Mustafa Kemal devrimlerinin başkentidir artık. . İzmir’e bağlı ilçelerin başına hangi partiden belediye başkanı gelirse gelsin, İzmir’in bu özgürlükçü, laik dokusuna uymak zorundadır. Yoksa o doku alır onu dışarı atar..

8 İLÇE NEDEN KAYBEDİLDİ ONUN CEVABI VERİLSİN 

Sayın Kocaoğlu kabul etsin etmesin İzmir CHP’nin düşmeyen en baş kalesidir. Elbetteki Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday da önemlidir. Ama hiçbir aday da partisinden büyük değildir. O zaman 2019 yılında sayın Kocaoğlu başka partiden aday olsun bakalım ne kadar oy alacak? Aslında bunlara kafa yormak yerine Torbalı 2014’de neden kaybedildi? 8 ilçe belediyesini CHP neden kaptırdı , aslında bunları sorgulamak lazım. Hantal, hımbıl, çalışmayan ilçe örgütlerine kim kol kanat gerdi? Kim genç, dinamik adayları dışlayarak dar kadroculuk yaptı? Kim ben ne dersem o olur gerisi tufan dedi? Öncelikle bu soruların cevabı verilmeli. Yoksa İzmir yolunu da adayını da bulur hiç kimse merak etmesin.

TORBALI’DAN GREV ÇADIRINA GİDEN SİYASİLER 

İzmir CHP'nin kalesi değildir diye açıklama yapanlar, işçi emekçi de solun kalesi olmak zorunda. Bu gerçeği de görüyorlar mı acaba? Bakın yanıbaşımızda bir grev var. Form ambalaj işçileri 15 günü aşkın süredir grev yapıyorlar. Uzun çalışma süreleri, ücretlerin düşüklüğü işçilerin en başta gelen sorunları. Yanıbaşımızda grev var ama Torbalı siyasetinin attı mı mangalda kül bırakmayan siyasileri bir kez olsun gitme zahmetinde bulunmadı.. CHP örgütü nerede? İlçe başkanı nerede? Diğer partiler nerede? Aldıkları plaketleri boy boy basına gösterenler, ucunda plaket yok diye mi grev çadırından uzak duruyor? Ama bakın cumartesi günü grev çadırına giden halk için siyaset yapanlarda var Torbalı’da..CHP’li Övünç Demir, MHP Eski ilçe Başkanı Yurdadoğ Mutlu ve Demokrat Parti ilçe Başkanı İbrahim Demir grev çadırına gidip, işçilerle dayanışma örneği sergiledi.. Darısı ilçe örgüt binalarındaki makamlarından sadece gelen vekiller için ayağa kalkıp sokağa çıkanlarda artık..Giderler mi? Belki bir vekil gelir, ya da İl Başkanı gelir, partinin Genel Sekreteri gelir onun peşine takılıp giderler..Fazlasını beklemek kaz yumurtasından tavuk çıkmasını beklemek kadar nafile çaba.