26 Nisan 2024, Cuma

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

20 Nisan 2019, Cumartesi 11:22

İŞE İADE DAVASI - 1 -

Öncelikle merhaba bundan böyle hukuk yazılarıyla sizlerle birlikte olacağım.

Bu yazımda sizlerle işe iade davası hakkında genel bilgi notu paylaşacağım

Bu konuyu 2 bölüm halinde yayınlayacağız. İlk yazımda işe iade davası öncesindeki genel bilgileri, işverenin hangi hallerde işçiyi işten çıkarabileceğini, geçerli ve geçersiz fesih hallerini açıklayarak konuyu daha anlaşılır kılmaya çalışacağım.

 1475 sayılı eski İş Kanunu döneminde işverenler, hiçbir haklı gerekçe olmaksızın sadece kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyerek (ki şartları gerçekleşmemişse, bunları da ödemeden) işçileri işten çıkarabiliyorlardır.

 Ancak şu an yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu iş güvencesi kavramını getirdi. Artık işverenler iş güvencesi kapsamındaki işçilerinin sözleşmelerine diledikleri gibi son verememekteler.

 Kimler İş Güvencesi Kapsamındadır?

 Bir işçinin iş güvencesi kapsamına  girebilmesi için 4 şart gereklidir:

 1. O işyerinde en az 30 işçi çalışıyor olmalıdır.

2. İşçinin işyerindeki çalışma süresi en az 6 ay olmalıdır.

3. İşten çıkarılan işçi o iş işyerinde işveren vekili olarak çalışmamış olmalıdır.

4. İş sözleşmesinin belirsiz süreli olmalıdır.  

 Bazı işverenler işçileri iş güvencesi kapsamından çıkarmak için sözleşmelerini belirli süreli örneğin 11 aylık yaparlar.  Her yıl işçilerin çıkışlarını yaparak tekrar işe alırlar. Ancak yargı bu tür sözleşmeleri de belirsiz süreli sayıp işçileri iş güvencesi kapsamına dahil etmektedir.

 Yukarıda yazdığımız tüm bu şartlar varsa işçi, artık iş güvencesi kapsamındadır ve  işveren onu işten keyfi  şekilde çıkaramaz. İşverenin işçiyi işten çıkarabilmesi için ya haklı bir sebebi olmalıdır ya da geçerli bir fesih sebebi olmalıdır. Haklı fesih halleri işçinin ağır kusurlu olduğu hallerdir ve bu durumlarda işveren işçiye kıdem ve ihbar tazminatları ödemeksizin işten çıkarabilir. Örneğin işçinin işe alkollü gelmesiiş yerinde hırsızlık yapması, işe 2 gün veya daha fazla mazeretsiz gelmemesi halleri haklı fesih halleridir. Geçerli fesih halleri ise haklı fesih halleri gibi ağır olmamakla beraber yine de işverene işçinin sözleşmesini feshetme hakkı tanıyan hallerdir. Haklı fesihte işveren işçiye  hiçbir şey ödemezken, geçerli fesih halinde iş veren şartları varsa ihbar ve kıdem tazminatını ödemek durumundadır. Peki geçerli fesih halleri nelerdir?

 Geçerli  fesih iki türlüdür:

 

1. İşçiden kaynaklanan geçerli fesih halleri: İşçinin işe geç kalmayı alışkanlık haline getirmesi, sık sık rapor alması, iş yerinde arkadaşları ile uyum sağlamaması ve en önemlisi de işçinin performans düşüklüğüdür.

2. İşyerinden ve işverenden kaynaklanan geçerli fesih halleri: İşletmenin küçülmeye gitmesi, daralması ve ekonomik kriz gibi durumlardır. Bu durumlarda işveren işçisini kıdem ve ihbar tazminatını ödeyerek işten çıkarabilir.

 İşe iade davası sizin işinize geri dönmenizi yada işe geri dönemeseniz bile mevcut haklarınızın haricinde  2 farklı tazminata hak kazanmanızı sağlar. Bunlardan birincisi boşta gecen süre tazminatı; diğeri ise iş güvencesi tazminatıdır. Boşta gecen süre tazminatı net dört aylık ücret olup bunun içeresine o dönemde ödenen ikramiye ve yakacak yardımı varsa bunlar da dahil edilerek hesaplanır. İş güvencesi ise işten çıkarılan işçinin kıdemine göre brüt maaş üzerinden en az 4 en fazla 8 aylık ücret tutarındadır.

Eğer sizler de iş güvencesi kapsamında iseniz ve işverenin sizi geçerli bir fesih sebebi olmaksızın işten çıkardığını düşünüyorsanız işe iade davası ile ilgili önümüzdeki hafta yayınlanacak yazımı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.