11 Eylül 2017, Pazartesi 11:51
Başbakan Binali Yıldırım'ın 8 Eylül'de Torbalı Devlet Hastanesi açılış törenindeki konuşmasında dile getirdiği sağlık alanındaki altı iddiaya uzman doktorlardan cevap geldi. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, Yıldırım'ın iddialarına teker teker yanıt verdi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın 8 Eylül'de Torbalı Devlet Hastanesi açılış törenindeki konuşmasında dile getirdiği sağlık alanındaki altı iddiaya uzman doktorlardan cevap geldi. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, Yıldırım'ın iddialarına teker teker yanıt verdi.
Başbakan Binali Yıldırım 8 Eylül'de İzmir’de Torbalı Devlet Hastanesi'nin açılış konuşmasında, sağlık alanına ilişkin bir dizi iddiayı dile getirdi. Partisinin propagandasını yapan Yıldırım, sağlık alanında gerçekleştirdiklerini iddia ettiği altı argüman sıraladı. Ancak bu argümanların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.
Binali Yıldırım'ın konuşmasında dile getirdiği iddialar şunlar:
DOKTORLAR NE DİYOR?
Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, "İyi Hekimlik" adlı sosyal medya grubunda, Başbakan Yıldırım'ın iddialarına madde madde yanıt verdi.
İşte iki hekimin, Yıldırım'a verdiği yanıt:
Başbakanın belirttiği hususlar SGK resmi verilerine göre ne kadar gerçeği yansıtmaktadır?
1- PARAN VARSA SAĞLIK HİZMETİ VAR, PARAN YOKSA BORÇ SENEDİ İMZALAMAK VAR!
Sağlık hizmetlerine ‘rahat ve mutlu’ ulaşabilmek için sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemek yeterli olmayıp, ek olarak cepten SGK’una 14 kalem katkı – katılım payı ve özel sağlık kuruluşlarına SUT’taki bedelin %200 kadarını ilave ücret olarak ödeme zorunludur. Bu sağlık sisteminin gerçek yüzüdür.
SGK’ye ödenen katılım payları:
Sağlık kuruluşlarına ödenen ilave ücretler:
2- DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE ÇOCUKLAR AÇLIKTAN, YOKSULLUKTAN VE SAĞLIK HİZMETİNE ULAŞAMADIĞINDAN ÖLMEKTEDİR
Samsun’da iki buçuk aylık Kübra bebek açlıktan, Konya’da 40 günlük Ayaz bebek soğuk ayazdan, Van’da bir buçuk yaşındaki Muharrem bebek acil sağlık hizmetlerine ulaşamadığı için babasının sırtında hayatını bu Hükümet döneminde kaybetmişti.
3- İLAÇLARININ BEDELİ ÖDENMEYEN SMA HASTASI 42 ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ
Özellikle kronik hastalıklar ve kanser gibi ağır hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar sabit döviz kuru, fiyat ve iskonto uygulamaları türünden gerekçelerle ilaç firmaları tarafından Türkiye’ye getirmemekte ve bu ilaçlara erişimde sıkıntılar yaşanmaktadır. Bulunamayan ilaçlar karaborsaya düşmüş ve sahte ürünler piyasaya sürülmüştür. İlaca ulaşamayan SMA hastası çocuklar hayatını kaybetmeye devam etmektedir.
Alınan katkı, katılım payları ve ilave ücretler ilaç fiyatlarını geçti; vatandaş artık reçetesiz ilaç alımına yönelmektedir.
Sağlık Bakanlığı kontrolsüz ilaç kullanımının önüne geçmeye, akılcı ilaç kullanımını teşvik etmeye çalışsa da sağlık hizmetleri karşılığında alınan katkı, katılım payı, ilave ücretin ilaç fiyatlarını aşmaya başlaması sonucu hekime muayene olmadan reçetesiz ilaç talep eden vatandaş sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
4- KANSER HASTALARINA BOŞ UMUT VERİLMEMELİDİR: SUT'A GÖRE KANSER CERRAHİSİNDEN DEĞİL, SADECE RADYOTERAPİ VE KEMOTERAPİDEN İLAVE ÜCRET ALINMAMAKTADIR
SUT 1.9.3 - İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri
a) Acil servislerde verilen acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
b) Yoğun bakım hizmetleri,
c) Yanık tedavisi hizmetleri,
ç) Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
d) Yeni doğana verilen sağlık hizmetleri,
e) Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri,
f) Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
g)Hemodiyaliz tedavileri,
ğ)Kardiyovasküler cerrahi işlemleri. (İstisnai sağlık hizmetlerinde belirtilen işlemler ve üniversite öğretim üyesi tarafından verilen hizmetler hariç)
h) Koklear implant işlemlerinden ilave ücret alınmamaktadır.
"Kanser cerrahisinde fark ücreti kalkıyor", “Özel hastanelerde kanser hastalarından alınan fark ücreti kalkacak” haberleri sık sık gündeme gelmektedir. Oysa yukarıda SUT hükümlerinde görüldüğü gibi sadece cerrahi dışı kanser tedavisi, Kardiyovasküler cerrahi, organ nakli, yeni doğan hizmetlerinde ilave ücret alınmamaktadır. Bu durumu suiistimal eden hastaneleri denetleme görevi de Hükümete bağlı Sosyal Güvenlik Kurumuna aittir. Kanser hastalarına sadece haklarını hatırlatmak ve gereğini yapmak gerekir. Boş umut asla satılmamalıdır.
5- YATAN HASTALARDA TÜM İLAÇ VE TIBBİ MALZEMELERDEN DEĞİL, SADECE SUT VE EKLİ LİSTELERİNDEKİ İLAÇ VE TIBBİ MALZEMELERDE ÜCRET ALINMAMAKTADIR
Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri SUT ve eki listelerde belirtilmiştir. Yatan hastalarda kullanılan ilaç ve tıbbi malzemeler SUT 2.1.2 ve 3.1.3 hükümlerinde ve eki listelerinde tanımlanmıştır ve bedelleri kurumca karşılanmaktadır. SUT eki listelerinde yer almayan ilaç ve tıbbi malzeme bedelleri kurumca karşılanmaz.
Tıbbi cihaz ve malzeme üreticileri finansal kriz yaşıyor!
Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçileri Derneğinin; “Özellikle küçük ve orta ölçekli sektör firmaları maddi bakımdan çıkmazda olup, meslektaşlarımız günü kurtarmaya çalışırken bankalara muhtaç duruma gelmiş, borç batağına sürüklenmiştir” açıklaması ile kamu ve üniversite hastaneleri ile tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri arasında finansal olarak sürdürülebilirliğin olmadığını ve sürekli sorunların ortaya çıkacağını tahmin etmek güç değildir.
6- OTOYOLLARDA YÜZDE 70 GEÇİŞ, HASTANELERDE YÜZDE 70 YATIŞ GARANTİSİ
Tanıtımlarda 7 yıldızlı otel olarak sunulan, hastaların hosteslerle karşılandığı söylenen şehir hastaneleri aslında halk için kendi evinde kiracı olması, sürekli hastalanması ve cebinden para çıkması ile geleceğinin ipotek altına alınmasıdır. Kamu özel ortaklığı ile yapımcı şirketlere sağlanan haklara baktığımızda;
Şehir hastanelerinin aslında kimin için yapıldığını bu tablo açıkça ortaya koymaktadır: Sermayeye vatandaşın cebinden rant aktarımı yapılmaktadır. Kısacası "yağma hasanın böreği..."
7 yıldızlı hastane reklamlarıyla borç batağındaki üniversite hastanelerinin üzeri örtülmeye çalışılıyor
Sayıştay raporunda “Kamu hastanelerinin mali gücünün yetersizliği, çok ciddi bir borç yükü altında ve kısa vadeli borçlarını karşılayamaz durumda olduğu’’ tespiti ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı’nın ‘’ Borç batağındaki üniversite hastaneleri için 'kurtarma' paketi’’ hazırladıklarını ifade etmesi kamu ve üniversite hastanelerinin borç batağında olduğunu göstermektedir. Birçok kamu ve üniversite hastanesi temin ettikleri ilaç, tıbbi cihaz ve malzeme ücretini ödeyemez duruma gelmiştir.
ÖZETLEYECEK OLURSAK... BİNALİ YILDIRIM'IN İDDİALARI NEYDİ?
OYSA GERÇEKLER ŞÖYLE: