26 Nisan 2024, Cuma

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

23 Eylül 2017, Cumartesi 09:00

DİYANET İŞLERİ

Sayın Diyanet İşleri Başkanına;

Eski tarihlerde yaptığın açıklamaları ağzım açık izledim.Sende mi Bürütüs denecek cinsten. Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in istifasından sonra yerine Ali Erbaş atandı. Hep merak etmişimdir, Mit,Kara yolları, Devlet su işleri, Diyanet işleri başkanlığı, gibi(daha da çoğalta biliriz)kurumların genel başkanlıklarına kimi kim atar diye. Kurumların içinde hiyerarşi mi vardır, sınavla mı atanır diye ki, her neyse atandı işte bir şekilde. Ali Erbaş'ın babası Yirmi bir doğumlu imiş, Karadeniz'in uzak dağ köyünde jandarmalar gelip Köy İmamını tutuklamışmış. Köylüler geceli,gündüzlü Jandarma nöbeti tutarlar imiş. Dört, altı yaş çocuklarına Sübyan okulu açmalarına izin verilmez imiş.

Gözünü seveyim ilahi hoca sende bilirsin,bende bilirim diye bekliyorum ki; Devletin güvenlik güçleri, üfürükçü, muskacı, cinci diye adlandırılan ve hurafalere dayalı işlerini dini kullanarak yaşamaya çalışan asalak kişilere karşı halkını koruma amaçlı, gerekirse hoca da olsa kanuni işlem yapmak zorundadır.

Gelelim sübyan okulları diye adlandırdığın konuya, senin de bahsettiğin gibi daha sübyan onlar, nasıl anlayacaklar daha o yaşta din denen olguyu. Hadi anladılar diyelim, geldiğimiz noktada toplumun dini bilgisini birlikte görüyoruz ne kadar bilgi sahibi olduğunu, nasıl yaşadığını.

Hocam bırak biraz çocuk büyüsün yargılama yeteneğine kavuşsun. Ağaç yaş bile değil iken yapmaya çalıştığınız içi boş, sadece inanması gereken ve inanan bireylerin oluşturduğu müslüman coğrafyasında sayın büyüğümüzün de tespitinde belirttiği gibi Yüzde elli beşi okuma yazama bilmeyen toplum oluşuyor. Ondan sonra size uğraşacak veya açıklama yapacak o kadar çok soru çıkıyor.

Sayın Diyanet İşleri Başkanlığının ilk icraatı kutlu doğum haftasını değiştirmek olmuş. Bu yıldan itibaren Yirmi dokuz kasım haftasına alınmış. Düşünüyorum o tarihte ulusal bir etkinlik aklıma gelmiyor şu anda. Niye değiştirdiler şimdi diye merak ediyorum. Yap boz tahtası nasıl olsa Ülke.

Fetö'den aranan Adil Öksüz beyin doktora tezinde yeni Diyanet İşleri Başkanının öğretim görevlisi olarak imzası olması işin cabası. Ağzım açık izlediğim Yeni Diyanet İşleri Başkanından da ben hoş kokular duymadım gibime geliyor. Amacım okurlarımı bilgilendirmek, takdir de edebilirsiniz, yanlış düşündüğüme inanarak eleştire bilirsiniz de. Ülkenin tamamını kucaklayan hoş görü sahibi, birilerine kul, köle olmayan, kime olursa olsun biat etmeyen, dini hizmetler organizasyonunu hakça yapacak oluşum bekliyorum ben sadece yeni Diyanet İşleri Başkanlığından. Yani sıfır beklenti.