Görüyorsunuz sanırım, laf ile büyük devlet olunmuyormuş. Giderken nokta koymaya gidiyoruz sözünden sonra, geriye dönerken öyle bir şey diye söyleme ile büyük Devlet olunmuyor imiş.Daha akıllı dış politikamız olması gerekiyor.

Sayın Davutoğlu'nun Mezhepsel hırsı,Şam'da cuma namazı kılma hayali, dış politik da miras bıraktığı sorunlar ile daha çok uğraşacağımıza benziyor. Hiç unutmam Obama Başkan iken bizim Sayın Cumhurbaşkanımız ABD ziyareti öncesi ülkemizden ayrılırken biz geriye dönünceye kadar Suriye'de çok şeyler değişmiş olacak demiş idi. Evet çok şeyler değişti o ziyaretin hemen ardından.

Yine Davutoğlu'nun sinirli gençler bir araya gelmiş dediği örgütü, biz daha ABD de iken terör örgütü dedik. Örgütün adın da bir türlü anlaşamadık hala biz. Amerikan Başkanı bile IŞİD derken biz ısrar ile DEAŞ demeye devam ediyoruz anlamış değilim. Tramp, Esad,Barzani,Salih Muslim, PKK, IŞİD,YPG, PYD derken Orta Doğu bataklığının içine girdik mi? Çekildik mi? Bilemem işimiz zor zanaat bundan sonra.

Üç Milyon Suriyeli cabası. ABD Emperyalizmi hepimiz ile oyun oynuyor aslın da.Sözüm ona Ülkemizin Nato da müttefiki.Yani işbirliği yapan,birbirlerine yardımcı olan demek.Bu nasıl yardım ve işbirliğidir.Sadece kendi çıkarlarını düşünen fırıldak Emperyalist adamlar. Bunlara karşı ihtiyacımız olan haşhaşı ekerim sen bana karışamazsın diyebilen, kızım Ayşe izine çıkabilir deme kararlılığını göstere bilen,sen kimsin ki benim askerimin başına çuval geçiriyorsun canın cehenneme diye noktayı koyabilecek iradedir.

Yirmi dakika da hangi ciddi sorun konuşulabilir ki zaten. Suriye'de ki örgütler ile sorunlar mı? Fetö'nün Ülkemize iadesi mi? Adamlar bizden baskın çıktı sanırım.Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış örneğinde ki gibi,onlar bizden papaz iadesi istedi.Nur topu gibi bir de Papaz sorunumuz oldu. Al hocayı, ver Papazı bile demeden. Bir, iki devlet hariç hiç dostumuz yok bu böyle biline.

Görünen köyler kılavuz istemiyor ki. Yok AB'yi suçlayarak, yok Fetö terör örgütünü suçlayarak, yok ABD'yi suçlayarak bir yerlere varamıyoruz. Önce kendimizi eleştirmemiz gerekiyor,biz mi? Hata ve yanlış yapıyoruz diye.Kendi içimiz de kendi,kendimizi eleştirmeliyiz önce. Ancak biz birbirimiz ile kavga ediyoruz bol,bol. Burnumuzun dibinde Yunanistan Fetöcü firari askerleri geriye vermedi. Ne yapabildik, hiç. Rusya ile görüşmelere gittik.  Adamlar bizden domates bile almaz iken, bize buğday satmaya başladılar.

Bu çoğrafyaya sahip ülkemiz angus denen hayvan ithal etmiyor mu zaten et fiyatlarını düşürmek için. Utanç verici. Cumhurbaşkanının ABD gezisi sırasın da yaşanan kavgalar, demokrasi anlayışımızın hala ne haller de olduğunun göstergesi hala.Destekleyen veya eleştiren gösteriler yapabilmeyi hala öğrenememişiz.Taa Dünya'nın öbür ucunda da olsa yine aynıyız. Kavga,dövüş. Hoş aynı eylemeler de benim söylemek istediğimi yapabilen topluluklar da vardı orada. Ancak bizim yalaka basın, İktidar da kim olursa olsun,onun hoşuna gidecek haberler ve yorumlar yapmakta.

Şunu çok gördük,görmeye de devam edeceğiz gibi.Laf ile peynir Gemisi yürümez. Söz ile büyük devlet olunmuyor. Ülkemizi yöneten İktidar sahipleri daha iyi düşünmek zorundalar. Hani Terör sorunu bitecekti,Ekonomi şaha kalkacaktı.Ekmek Bir Yirmi Beş TL oldu. Maaşlar yerin de duruyor. Sevgi ve saygıyla kalın.