24 Nisan 2024, Çarşamba

Son Güncelleme: Bugün

Gündem

19 Nisan 2017, Çarşamba 15:12

BU SONUÇ HALKIN İRADESİ DEĞİL

Eğitim Sen Torbalı Temsilciliği, referandum sonuçları ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, seçimin şaibeli olduğunu söyledi.

Eğitim Sen Torbalı Temsilciliği, referandum sonuçları ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, seçimin şaibeli olduğunu söyledi. Önder, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararını da ağır sözlerle eleştirdi. Önder açıklamasında “Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında alınan OHAL kararı ve ülkeyi KHK’ler ile yönetme anlayışı üzerinden hayata geçirilen “olağanüstü rejim” uygulamalarının ağırlaştırdığı yoğun baskı altında referanduma gitmiştir. Referandum sürecinin başından itibaren sürdürülen tek taraflı ‘Evet’ propagandası, özellikle ‘Hayır’ oyu kullanacaklara yönelik baskıların ve tehditlerin artması, referandumun iktidar güçleri açısından bir ‘varlık-yokluk’ meselesi haline getirildiğini göstermiştir” dedi.

HALKIN İRADESİ DEĞİL

 Önder açıklamasında, sonucun halk iradesi olmadığını söyledi. Önder “OHAL koşullarında ve devletin yoğun baskısı altında gerçekleştirilen referandum sonucunu belirleyen “halkın iradesi” değil, siyasi iktidarın, devlet kurumlarının, özellikle de Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) hukuk dışı tutum ve kararları olmuştur. 16 Nisan referandumu, YSK’nın kanuna aykırı bir şekilde almış olduğu skandal karar nedeniyle şaibeli olarak tarihe geçmiş, hukuken geçerliliği tartışılır ve halkın vicdanında kabul görmeyen bir referandum olmuştur. Bu kadar yoğun baskı altında yapılan referandumda asıl kaybeden iktidar bloğu, kazanan ise ‘Tek adam rejimi’ne karşı tutum alan emekten, barıştan ve demokrasiden yana Türkiye halkları ve emekçiler olmuştur. Siyasi iktidar, kendisi gibi düşünmeyenlere yönelik baskı, tehdit ve sindirme uygulamalarını kalıcı hale getirmek için bütün devlet olanaklarını kullanarak hareket etmiş, başta okullar olmak üzere tüm eğitim kurumlarını ve öğrencileri ‘Evet’ propagandasına alet ederek adeta bir seçim çalışması yürütmüştür” şeklinde konuştu.

MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ

 16 Nisan anayasa değişikliği referandumu meşruluğu sürekli tartışılacak, hukuksuz kararların sonuçlara doğrudan etki ettiği, her yönüyle şaibeli bir referandum olarak tarihe geçecektir. İktidar olanaklarının tamamının sandıktan ‘Evet’ çıkarmak için kullanıldığı, demokratik koşullarda yapılmayan ve sonuçlara doğrudan etki eden hukuk dışı bir kararla gölgelenen sonuçlar, tıpkı yüzde 92 ‘Evet’ oyu ile yürürlüğe giren 12 Eylül 1982 Anayasası gibi meşruiyetten ve halkın iradesini yansıtmaktan yoksundur. Bizler eğitim ve bilim emekçileri olarak, toplumu her fırsatta kutuplaştıran politikaların ülkeyi sonu görünmeyen bir karanlığa doğru sürüklemesine seyirci kalmayacağız. Başta işyerlerimiz olmak üzere, bulunduğumuz her alanda eşit, özgür, demokratik ve barış içinde bir yaşamı inşa etmek için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimiz bilinmelidir” dedi. HASAN DEMİR