Sen yedi kişiyle danaya girersin. Etleri dolaba istiflersin. Ben bir kaç duyarlı dostla insana insanlığa faydalı olmaya... Sen cumadan cumaya koşarsın af dilersin. Ben yaptıklarımdan emin yoluma devam ederim...

Sen yılda bir ay açlıkla bedenini nefsini sınarsın fakiri garibanın halini algılarsın. Vecibelerinden ötürü sadaka verirsin. Ben on iki ay “gariban ne yiyor ne içiyor? Nasıl geçiniyor?” diye kendime dert ederim.

Sen sadaka toplumundan haline şükredenlerden yanasın. Ben balık yemeyi değil balık tutmayı öğretenlerden yana. Sen her zaman bireysel gelişim önce ben dersin. Ben her zaman toplumsal gelişim derim. Sen toplumsal gelişmelere “bana ne... Beni ilgilendirmez “ dersin. Ben “ne yapabiliriz” der yapıla bilecek olanın peşinde koşarım. Sen çevreye duyarsız, kendini öbür dünyaya adamış, cebi doldurmuş halde şükürlerle iştahla işkembeni doldururken. Ben bir ağaç kesilmesin doğa katledilmesin, bir çocuk daha okusun, nasıl kütüphane kurarız? Çocuklar mutlu olsun, şeker de yiyebilsin derim.

Sen kızlı erkekli okumak yaşamak yasak, folklor yasak, film festivalleri yasak derken. Ben herkes özgür herkes istediğini yapabilir. Sanat halk içindir derim. Festivaller halk oyunları halklar içindir derim. Sen iddia at yarışı kumar okey oynarken kahvelerde. Ben bisikletle spor yaparım. Sen işçinin hakkını tırpanlarken. Ben işçiler haklarını nasıl alır ona kafa yorarım. Sen “yol yaptı köprü yaptı” derken. Ben “ zaten görevi yapmalı” derim. Sen “ armut “dersin “ çık” dersin. Ben “ elma” derim “ çıkma” derim. Sen hoşaftan ayrandan deve sidiğinden hoşlanırsın. Ben çaydan rakıdan biradan. Sen “ümmetim” dersin. Ben “tüm halklar kardeştir” derim.

Sen ortalığı yakarlar yıkarlar, çoluğa çocuğa tecavüz ederler, sokaklarda uyuşturucu satarlar sesin çıkmaz. Ben ezilen halkın her zaman yanında doğrunun yanında hakkın yanında olmaya çalışırım. Sen gericilikten yanasın. Ben eşitlikten ilericilikten demokrasiden adaletten devrimlerden laiklikten özgürlükten emekten haktan hukuktan şiirden edebiyattan felsefeden bilimden parasız eğitimden yanayım.

Sen biat etmekten yanasın. Ben sorgulamadan. Sen güçten yanasın. Sermayeye kulluk edersin. Ben işçiden köylüden emekçiden yanayım. Sen portakalı bıçaklarsın. Kolayı dökersin. Ben var olanı paylaşırım. Kuru soğanı bölüşürüm. Daha çok şeyler sayarım da sanırım şimdilik yeterli.

Yani aramızda azımsanamayacak kadar, dağlar kadar fark var be gülüm... Hadi iyi bayramlar.